14.12.2020 HAMİLELİKTE YAŞANAN DUYGUSAL SIKINTININ BELİRLEYİCİLERİ

14 Aralık 2020

Dünya Sağlık Örgütü (2014) verilerine göre dünya çapındaki hamilelerinin yaklaşık %10’u depresyon ve kaygı bozukluğu başta olmak üzere bir ruh sağlığı sorunu deneyimlemektedirler. Deneyimlenen ruh sağlığı sorunları erken doğum ve doğum sonrası depresyonu riskini arttırdığı gibi, çocuk gelişimini ve anne-yeni doğan arasında kurulan bağın sağlığını da etkileyebilmekte. Hamileliğinin ikinci ve üçüncü üç aylık dönemindeki 200 kadın üzerinde yapılan bir araştırmanın bulgularına göre işsiz veya hastalık izninde olmanın, daha genç olmanın, düşük yapma öyküsüne sahip olmanın, hamilelikte daha fazla endişe duymanın ve ilişkide düşük derecede yakınlık beyan etmenin duygusal sıkıntının temel yordayıcıları olduğunu göstermiştir. Buna ek olarak, ilişki yakınlığı, evlilik doyumunun kaygı ve depresyon belirtileri ile ilişkisine aracılık etmiştir. Bu noktalardan hareketle araştırmacılar, hamilelikte yaşanan endişe ile eşler arasındaki ilişkinin yakınlık derecesinin önleyici çalışmalar kapsamında ele alınması gerektiğini belirtmişlerdir. Doğum öncesi rutin kontrollerde anne adayının duygusal sıkıntı derecesinin test edilmesi ihtiyacının da altını çizmişlerdir.
Eleonora C. V. Costa, Eva Castanheira, Litícia Moreira, Paulo Correia, Duarte Ribeiro & M. Graça Pereira (2020) Predictors of emotional distress in pregnant women: the mediating role of relationship intimacy, Journal of Mental Health, 29:2, 152-160,
Çeviren: Gökçe Bulgan