2018 yılında yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar romantik ilişki içerisindeki bireylerin kişilik benzerliklerinin romantik ilişki uyumları üzerindeki etkisini incelemiş. Açıklık ve dürüstlük konusunda benzerlik gösteren çiftlerin ilişkinin başlarında (ilk 9 yıl) romantik ilişki uyumları daha yüksek çıkarken, ilişki uyumlarının ilişkinin ortalarında (10-21 yıl) kişilik farklılığı bulunan çiftlere göre daha düşük olduğu saptanmış. İlişkinin ileri dönemlerinde ise (21 yıldan sonra) ilişkinin başlangıcındaki durum tekrarlamış ve kişilikleri benzer olan çiftlerin romantik ilişki doyumları daha yüksek bulunmuş. Yeni bir ilişki kurarken benzer kişilik özelliklerine sahip olmak partnerlerin anlaşıldığını hissetmesi, bağlılık ve samimiyet hissedebilmesini desteklediği için uyumu artırıyor olabildiği vurgulanmış. Orta yaşlarda ise artan ekonomik sorumluluklar ve ebeveyn olmanın getirdiği sorumluluklar nedeniyle farklı kişilik özelliklerine sahip olmanın birbirini dengeleyen ve birbirinin eksiklerini kapatan bir işleve sahip olduğu ileri sürülmüş. İleriki yaşlarda ise çocukların evden ayrılması ve emeklilik sonucu birbiriyle daha fazla vakit geçiren çiftlerin kişilik benzerlikleri partnerlerin birbirine duygusal olarak daha yakın hissetmesini sağlayabiliyormuş. Bu sonuçlar gösteriyor ki kişilerin hayatlarının bazı dönemlerinde benzer kişilik özellikleri taşımak faydalıyken bazı dönemlerinde ise farklı kişilik özellikleri taşımak ilişki uyumu için daha faydalı olabiliyor.
Lampis, J., Cataudella, S., Busonera, A., & Carta, S. (2018). Personality Similarity and Romantic Relationship Adjustment During the Couple Life Cycle. The Family Journal, 26(1), 31–39. https://doi.org/10.1177/
Çeviren: İrem Mutlu

