26.10.2020 PANDEMİDE TERAPİST OLMAK

26 Ekim 2020

İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde çoğu birey yoğun stres ve travmatik olaylar deneyimlemektedir. Terapistler bu dönemde kendi zor deneyimleriyle birlikte danışanlarının terapiye getirdiği travmatik materyali de taşımak durumundadırlar. Bu durumun beklenen sonuçlarından biri de dolaylı travmatizasyon (DT), terapistin travmatize olmuş danışan ile empatik bir ilişki kurması sonucu travma belirtileri göstermesidir. Yapılan araştırmalar DT’nin hem terapistlerin ruh sağlığı hem de terapinin etkililiğini üzerinde olumsuz etkileri olduğunu göstermiştir. COVID-19 salgını döneminde terapistlerin bu deneyimlerini incelemek amacıyla Doorn ve arkadaşları (2020) ABD’de çalışmakta olan 339 terapistten seans içindeki kaygı seviyelerini belirtmelerini istemiştir. Terapistlerin %75’i pandemi döneminde seanslarda daha yorgun, %35’i ise daha yetersiz hissettiklerini belirtmiştir. Bununla birlikte terapistlerin %48’i danışanlarıyla duygusal bağ kurmakta zorlandıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmaya katılan terapistlerin orta derecede DT deneyimlediği, daha genç ve daha az klinik tecrübeye sahip terapistler için ise bunun yüksek derecede olduğu ortaya çıkmıştır. Yüksek seviye DT yorgunluk ve yetersizlik hisleri ile ilişkili bulunmuştur. Sonuçlar bu dönemde terapistlerin kişisel ve mesleki destek ihtiyacını vurgulamaktadır. Katılımcılar farklı danışan gruplarıyla çalışan terapistleri içeriyor olsa da sanal/fiziksel odada birden fazla bireyi çalışan çift ve aile terapistleri için bu fenomenin farklı boyutları araştırılmalıdır.

Aafjes-van Doorn, K., Békés, V., Prout, T. A., & Hoffman, L. (2020). Psychotherapists’ vicarious traumatization during the COVID-19 pandemic. Psychological Trauma: Theory, Research, Practice, and Policy, 12(S1), S148-S150. http://dx.doi.org/10.1037/tra0000868
Çeviren: Sumru Duraner